Amaç: Bu çalışmanın amacı acil servisimize üç yıllık süre içinde başvuran darp öyküsü olan olguların sonuçlarını literatür verileri ile karşılaştırmak ve deneyimlerimizi meslektaşlarımızla paylaşmaktır. Yöntemler: 2020-2022 yılları arasında 3. basamak bir hastane acil servisine saldırı öyküsü ile başvuran olguların demografik özellikleri, travma bulguları, klinik durumları, cerrahi müdahaleleri, mortaliteleri ve hasta sonuçları retrospektif olarak incelendi. Sonuçlar Number Cruncher Statistical System 2007 Statistical Software paket programı (Utah, ABD) kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Yaş ortalaması 35,53±12,46 yıl olan 1850 erkek (%63,79) ve 1050 kadın (%36,21) olmak üzere toplam 2900 hasta çalışmaya dahil edildi. Başvuruların çoğunluğu (%31,28) yaz aylarında ve çalışma saatleri dışında gerçekleşmiştir. Tüm yaralanmalar erkekler tarafından gerçekleştirilmiştir. Her iki cinsiyette de en sık yaralanmalar baş-boyun bölgesinde (%63,31) ve üst ekstremitelerde (%47,97) meydana gelmiştir. Yüz yaralanmaları erkek hastalarda istatistiksel olarak daha sık görülürken (p=<0,05), omurga ve pelvis yaralanmaları kadın hastalarda daha sıktı (p<0,05). Hassasiyet, ödem, hematom, abrazyon, ekimoz ve yumuşak doku laserasyonu en sık gözlenen bulgulardı. Kadın hastaların eve taburcu edilme olasılığı daha yüksekken (p=0,0001), erkek hastaların hastaneye yatış oranı daha yüksekti (p=0,0001). Hayati tehlike 23 hastada (%0,79) tespit edildi ve 50 hastaya (%1,72) cerrahi müdahale uygulandı. Hiçbir hastada ölümcül sonuç görülmedi. Sonuçlar: Çalışmamız, tüm saldırı olgularının erkekler tarafından gerçekleştirildiğini ve erkeklerin kadınlara kıyasla daha sık ve ağır saldırıya uğradığını ortaya koymuştur. Mağdurlar çoğunlukla genç yaş grubundandır ve saldırılar ağırlıklı olarak yaz aylarında ve mesai saatleri dışında gerçekleşmiştir. Saldırılarda en sık baş-boyun ve ekstremite yaralanmaları görülmüş, ölümle sonuçlanan olgu olmamış ve on hastadan dokuzu acil servisten eve taburcu edilmiştir