Amaç: Kardiyopulmoner arrest, solunum ve dolaşımın durmasıyla karakterize olup yüksek mortalite oranlarına sahiptir. Kardiyopulmoner resüsitasyon sonuçları, arrest süresi ve altta yatan hastalıklar gibi faktörlerden etkilenir. Trombosit-lenfosit oranı, lenfosit-monosit oranı ve eritrosit dağılım genişliği gibi inflamatuar belirteçlerin mortaliteyi öngörmede etkili olabileceği düşünülmektedir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, Harran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde CPR sonrası hayatını kaybeden 142 hasta (1 Ocak 2018 ile 31 Aralık 2020 arasında) ile 150 sağlıklı kontrol grubu karşılaştırılmıştır. Hematolojik parametreler (WBC, PLR, LMR, RDW) ve klinik veriler istatistiksel testler ve ROC analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Hasta grubunun ortalama yaşı 58,99 ± 19,28 yıl olarak tespit edilmiştir. En sık ölüm nedenleri %7,5 ile kalp yetmezliği ve %6,8 ile akut miyokard enfarktüsü olmuştur. Hasta grubunda WBC, LMR ve RDW değerleri anlamlı derecede yüksek, PLR ve trombosit değerleri ise düşüktür (p<0,05). ROC analizinde RDW (AUC: 0,670) ve LMR (AUC: 0,707) önemli prognostik belirteçler olarak bulunmuştur. Sonuç: Yüksek LMR ve RDW değerleri ile düşük PLR ve trombosit değerleri, CPR hastalarında mortaliteyi öngörmede kullanılabilir.