Renal hücreli karsinomlu (RHK) olguların %6’sı trombüs ile başvurabilir ve ayrıca bu olguların %44’ünde renal ven ve %1-4’ünde atriyum invazyonu görülebilir. Bu vakalar multidisipliner yönetim gerektirir ve cerrahi ilk tedavi seçeneği olmalıdır. Bununla birlikte, tümörün rezeke edilemediği veya metastatik olduğu düşünülüyorsa, ilk etapta sistemik tedavi düşünülebilir. Bu yazıda 2 olgu sunulmuştur. Sağ böbrek tümörü 89 mm çapında, trombüs seviyesi IV olan ve rezeke edilemeyen 77 yaşında bir kadın hasta nivolumab ve cabozantinib tedavisi almaya başladı. Altı aylık tedaviden sonra trombüs seviyesi II’ye düşürüldü. 43 yaşında erkek hasta, 110 mm’lik sağ böbrek kitlesi, trombüs seviyesi II ve akciğer metastazları ile başvurdu. Hastaya pembrolizumab ve aksitinib tedavisi başlandı. Tedavinin 6. ayında tümörün ve trombüsün boyutu azaldı. Her iki vakada da trombektomi ile birlikte laparoskopik radikal nefrektomi uyguladık ve patoloji raporları berrak hücreli RHK, Grade 3, pT3b-Nx varlığını gösterdi. Metastatik olsun ya da olmasın, tümör trombüsü ile ilişkili RHK’lı hastalarda sistemik tedavi, cerrahi fizibilite lehine cerrahi öncesi bir miktar fayda sağlayacak gibi görünmektedir.